Altın vize programı 4146/2013 sayılı Kanunla tanıtıldı. Esasen, altın vize (golden visa) programı bir ikâmet zorunluluğu değil, bir ikâmet ayrıcalığıdır. Öyle ki; Yunan yasama rejimine göre üçüncü ülke vatandaşlarının Yunanistan'da yılda asgari bir süre ikamet etme zorunluluğu yoktur, Yunanistan sınırları dahilinde geçireceği birkaç gün ile oturum izninin sahibi olarak kalır. Bu rejim, bir yandan Yunanistan'a ekonomik bir nefes alma olanağı sağladığı gibi, diğer yandan da AB üyesi olmayan ülkelerin vatandaşlarına Avrupa Birliği bölgesine erişim sağlaması açısından değerlendirildiğinde, her iki tarafa da avantajlar sağlayan bir program olduğu kuşkusuz bir gerçektir. Altın vize programı diğer Avrupa ülkelerinde de uygulanmakta olsa da, Yunanistan, düşük emlak devir vergisi ve uygun coğrafi ve morfolojik özelliklere sahip güvenli bir ülke olarak kabul edilmesi açısından diğer ülkelerle karşılaştırıldığında ektra avantajlara sahip bir Avrupa ülkesi olarak ele alınmaktadır.
Son günlerde, altın vize (golden visa) programından yararlanarak oturum izni almak isteyen yatırımcıların yatırım yapmak zorunda olduğu gerekli miktarın sınırı ile ilgili değişiklikler içeren bir hükmün olduğu biliniyor. Özellikle, taşınmaz satın alınması için gereken minimum yatırım tutarının 250.000 Euro'dan 500.000 Euro'ya yükseltilmesinin kararlaştırılması öngörülmektedir. Bu şekilde, taşınmaz satın almak isteyen Yunanlıların satın alabileceği mevcut mülk stoku artırılmaya çalışılmaktadır. Buna ek olarak, 500.000 Euro'luk sınırın yalnızca Atina ve Selanik’te ve ayrıca bu büyük şehirlerin konutlarının iyileştirilmesine ihtiyaç duyan bölgelerine uygulanacağı konuşulmaktadır.
Bu kapsamda herhangi bir panik durumuna mahal vermemek adına, getirilecek hükümlerin geriye dönük bir etkisi olmayacağını belirtmekte fayda vardır. Bu, yeni çerçeve yürürlüğe girene kadar yapılan tüm oturma izni başvurularının eski 250.000 Euro limiti ile yapılacağı anlamına geliyor. Bu durumun, yabancı yatırımcılardan gelen altın vize programına dahil olma taleplerinde artışa yol açacağı, birçok yabancı yatırımcının bu “pencereden” faydalanmak ve bu hüküm yürürlüğe girene kadar, daha ucuz bir taşınmaz satın alarak altın vize programından yararlanmak isteyeceği öngörülmektedir.
Son olarak, diğer önemli bir parametre, iki veya daha fazla mülk edinmenin yasaklanma olasılığı ile ilgilidir. Esasen, ilgili tarafın yatırım yapmakla yükümlü olduğu 500.000 Euro'nun münhasıran ve sadece bir mülkle ilgili olması tartışılmaktadır. Yunan pazarında daha fazla gayrimenkul bulunabilirliğine sahip olmak için yapılacağı öngürülen bu özel durumun, yatırım faaliyeti alanında önemli değişikliklere neden olacağı kuşkusuzdur.